25. FURKAN / 47Sure Ayet Sayısı: 77 Kitap Sırası: 25 Nüzul Sırası: 42 Nüzul Yeri: MEKKE | Geceyi sizin için libas... ve nevmi sübat kılan O'dur… gündüzü de neşr oluş kılmıştır. | وَهُوَ الَّذ۪ي جَعَلَ لَكُمُ الَّيْلَ لِبَاساً وَالنَّوْمَ سُبَاتاً وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُوراً | .47 | 47 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
huve Kök: zamirKelime: huveZamir Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
llezî Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
ceale Kök: CA:LKelime: calFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
lekumul Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
leyle Kök: LYLKelime: leylİsim, Eril Kelime Anlam:
libâsen Kök: LBSKelime: libasİsim, Eril Kelime Anlam: Giyilecek şey. Elbise. Karı ve koca. Şübhe kabul eden söz.
ven Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
nevme Kök: NVMKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
subâten Kök: SBTKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
cealen Kök: CA:LKelime: calFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
nehêra Kök: NH!RKelime: neharİsim, Eril Kelime Anlam: Fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar olan aydınlık. Gündüz. Toy kuşunun yavrusu.
nuşûren. Kök: NŞRKelime: nuşurİsim, Eril Kelime Anlam: Neşretmek, yaymak, bir haberi fâşetmek, herkese duyurmak, şâyi kılmak. Başıboş cemaat. Bir yerden ayrılarak dağılmak. Bulutlu günde yel esmek. İzhar etmek. Katetmek. Mecnun veya hastaya duâ yazmak veya okumak. | | | | |
Diğer Meal: O, geceyi size bir örtü, uykuyu istirahat zamanı ve gündüzü de hareket ve çalışma vakti yapandır.
|